Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Ataşehir’de bulunan Zübeyde Hanım Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü’nde ‘Öğretmenlerin İstanbul Buluşmaları Semineri’ne katıldı. Arkasından Ataşehir Şehit Öğretmen Hasan Akan İlkokulu’nda Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu’nun da katılımıyla ‘İlkokullarda Spor Dalı Eğitimi Protokolü’ imza törenine iştirak etti.
“EĞİTİMİN TÜM ANA AKTÖRLERİYLE BİR ARAYA GELECEĞİZ”
Bakan Özer, ‘Öğretmenlerin İstanbul Buluşmaları Semineri’nde yapmış olduğu konuşmada, “Biz bir araya gelişlerimizi arttırdığımız vakit aslına bakarsak eğitim sisteminin oldukça daha iyi noktaya getirmeyle ilgili oldukça mühim fırsatlar bulunduğunu gördük. İşte bundan dolayı bundan sonrasında öğretmenlerimizle buluşmaya, süreçlerin standardını arttırmayla ilgili sizlerden gelen geri beslemelerle süreçlerimizi devamlı gözden geçirmeye imtina göstereceğiz. Ekim ayı sonu itibariyle de öğrencilerle buluşmaya başlayacağız. Kasım ayının sonu itibariyle de aileleriyle buluşmaya başlayacağız. Doğrusu eğitimin tüm ana aktörleriyle bir araya geleceğiz Ulusal Eğitim Bakanlığı olarak. Okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler. Hem eğitim politikalarımızı anlatacağız. Neye ehemmiyet veriyoruz? Ne şeklinde mesafeler aldık? İyileştirmek için hangi adımları atabiliriz? Bu tarz şeyleri istişare edeceğiz. Hem de birlik ve beraberliğimizi arttıracağız. ” dedi.
Elon Musk, Tesla’nın insansı robotunu tanıttı:
“OKULLARI KAPALI TUTMUŞ OLSAYDIK BU ÜLKE GELECEKTE ÇOK BÜYÜK MALİYETLER ÖDEYECEKTİ”
“2021-2022 eğitim öğretim yılını siz değerli üyelerimizin desteğiyle karşı karşıya eğitim ve kesin bir halde devam ederek tamamladık” diyen Bakan Özer, “Hatırlayın, tarihleri hep unutuluyor. 6 Eylül’deki tartışmalara bakın 2021 senesinde. Benimle ilgili iddialara bakın. Evlatların sağlığını göz önüne almıyor, okulları açık tutuyor kesin bir halde. Hatta benim geçmişteki değişik fotoğrafları kullanarak bu şekilde kıvırcık saçlar falan tamam mı? Bu şekilde bir nefret objesi ortaya çıkartarak. Onu diyenlerin büyük kısmının bundan önceki dönem bir yıl okullar kapalı kalmış olduğu vakit o eski ülkelerde okulları en fazla kapatan ülke Türkiye’dir diyenler kişiler bulunduğunu görüyoruz. Aynı bugün sanki başörtüsü yasaklarını onlar uygulamamışlar. Sanki kat sayı uygulamalarını onlar uygulanmamış şeklinde gelip sanki. Eğitim sistemiyle akıl verdiklerini görüyoruz. Onlardan öğrenecek hiçbir şeyimiz yok bizim. İşte o kesin duruşla bizi niye kurtardık biliyor musunuz? Bu ülkemizin en mühim fırsat penceresi olan gençleri kurtardık. Eğer bir yıl daha okulları kapalı tutmuş olsaydık hakikaten bu ülke gelecekte oldukça büyük maliyetler ödeyecekti. Zira hepimiz görüyor ki okullar bir tek öğrenme ortamları değil. Ruhsal, toplumsal, duygusal gelişimlerin olduğu ve en önemlisi toplumdaki eşitsizliklerin minimilize edilmiş olduğu bölgeler. Tek yer okul. Dolayısıyla okul hangi talebe grubuna ötekilerden daha çok anlam ifade ediyorsa, en fazla kaybeden onlar oldu. İşte buna tahammülümüz yoktu. Sizlerle bir araya geldik, el ele verdik. Tüm Türkiye’ye okulların en güvenli bölgeler bulunduğunu gösterdik mi? Gösterdik. Aslına bakarsak bir tek okullar açık tutmadık. Bununla birlikte Türkiye’nin normalleşmesini de hızlandırdık. Eğer yirmi milyonluk bir kitleyi normalleştiremezseniz eğitim sistemini geriye kalan normalleştirmeniz mümkün değildi. Onun için ilk kez tüm öğretmenlerimize başarı belgesi verdik” diye konuştu.
“İLK KEZ TÜM OKULLARA BÜTÇE GÖNDERDİK”
İlk kez tüm okullara bütçe gönderdiklerini ifade eden Bakan Özer, “İstedik ki okullar temizlik malzemesini, kırtasiye malzemesini, minik onarımlarını, donatımını, laboratuvar gereksinimlerini kendi imkanlarıyla karşılasınlar. Okul aile birliğiyle, mezunlar derneğiyle, STK’larla parasal bir ilişkiye girmesinler dimdik ayakta dursunlar. Şu ana kadar okullarımıza 3 milyar 900 milyon TL bu bağlamda para yolladık. Okullarımızın şuana kadar kullandığı para miktarı 2,5 milyar. 1 milyar 400 milyon hala hesaplarda kıymetli okul yöneticilerimizin kullanmasını bekliyor. Acayip olan şey şu, bazı okul yöneticilerimiz 1 TL bile harcamamışlar. Muhtemelen haberleri yok. Onun için okullarınıza gittiğiniz vakit açıklayın bakanlık para göndermiş kırtasiye malzemesi alın, bizi boşu boşuna uğraştırmayın. Temizlik malzemesini alın. Minik onarımları yapın deyin. Dostlar bizim bütçeyle ilgili Tanrı’a şükür hiçbir sıkıntımız yok. Son 20 yılda devasa yatırımlar meydana getiren ilk kez eğitimdeki kitleselleşme evresinin tamamlandığı bir dönemde en büyük bütçenin daima Ulusal Eğitim Bakanlığına verildiği bir dönemde bir Ulusal Eğitim Bakanlığı okulların ihtiyacını karşılamaktan aciz duruma düşebilir mi? Bu tarz bir olay olabilir mi? Eğer biz size parayı bütçeye göndermezsek siz temizlik malzemesini nereden karşılayacaksınız? Kırtasiye malzemesini nereden karşılayacaksınız? Bu kere başka kirlenmeler ortaya çıkmakta. Okul aile birlikleriyle, velilerden top kağıdı istemeler, başka rahat şeyler istemeler.” diye konuştu.
